Arapgir, Türkiye'nin Cittaslow şehirlerinden biridir.
Bölgedeki ilk yerleşimin MÖ 1200 yıllarında başladığı düşünülmektedir. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Arapgir, 1515 yılında Çaldıran Savaşı ile Osmanlı İmparatorluğu'na tam olarak dahil edilmiştir.
Arapgir, Tarihi İpek Yolu üzerindeki en önemli duraklardan biridir. Günümüzde butik otel olarak kullanılan Millet Han, 19. yüzyılda inşa edilerek ticaret merkezi olarak hizmet vermiştir. Arapgir'de 14. yüzyıl İlhanlı Dönemi'nin mirası olan Arapgir Ulu Camii ile tek minareli ve tek kubbeli Gümrükçü Osman Paşa Camii, Osmanlı Dönemi'nin nadide eserlerindendir.
İlçeye hayat veren Arapgir Evleri, en çarpıcı fotoğraf karelerine konu olmaktadır. Bekir Serim Tan Evi, Beyler Konağı, Çobanlı Konağı, Hacı Emiroğulları Konağı ve Rasim Kaşkaloğlu Konağı Arapgir'in önde gelen tarihi konaklarından bazılarıdır.
Kozluk Çayı üzerine inşa edilen Meydan Köprüsü ve Kale Köprüsü de ilçenin tarihi dokusuna ayrı bir zarafet katar.
Arapgir Kozluk Çayı Kanyonu, doğa yürüyüşü ve kamp yapmak isteyen fotoğrafçıların uğrak yeridir.
Arapgir'in en meşhur lezzetlerinden biri de özel meşe odunundan hazırlanan tandırlarda ağır ağır pişirilen tandır kebabı. Arapgir'i diğer ilçelerden ayıran özelliklerden biri de bölgeye özgü olduğu bilinen ve dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen sofralık ve şaraplık 'Köhnü' üzümüdür. Köhnü üzümü gibi 'Arapgir Mor Reyhanı' da coğrafi işareti tescillenmiş lezzetlerden biridir. Arapgir'i ziyaretiniz sırasında bu farklı lezzetleri tadabilir ve hatta seyahatinizi unutmamak için bir miktarını evinize götürebilirsiniz.